5 Mayıs 2008 Pazartesi

Değişen Tüketim Kavramı

Tüketim kabaca, faydalı mal ve hizmetlerin insanların ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla kullanılması demektir. Ancak toplumlar geliştikçe tüketim kavramının da içeriği oldukça değişiyor.

Gelir ve eğitim seviyesi arttıkça tüketim kavramına yeni öğeler eklenmeye başlanıyor. Son zamanlarda özellikle hazcı (hedonik) alışveriş eğilimi de oldukça artış gösteriyor. Önemli bir tüketici kitlesi, satın alacağı ürünün fonksiyonel özelliklerini pek önemsemiyor. Ayrıca aynı kişilerin, söz konusu ürünü/ürünleri satın alarak kısa süreli bir haz duyduklarına ve satın aldıkları ürünle çevrelerine başka birşeyler anlatmak istediklerine de şahit olduğumu söylemek isterim.

Çevremizde, alışverişi tamamen plansız ve anlık bir mutluluk kaynağı elde etme amacıyla yapan sayısız insan var. Tabii ki fazla para harcadığı için, alışveriş sonrası pişmanlık duyanlar da..

Ancak ne olursa olsun, bu tip tüketim eğilimlerini normal karşılıyorum. Günümüzde -özellikle gelişmiş ülkelerde- en büyük motivasyon kaynağının satın alabilme/sahip olabilme yetisi olduğunu düşünüyorum. Büyük markaların ve pazarlama profesyonellerinin "ne tüketirsen o sun (you are what you consume)" ilkesini empoze etmeleri de bu tip tüketim eğilimlerini arttırıyor.

Bu konuda da bir kaç gözlemimi aktarmak istiyorum. Çocukluğumu hatırlıyorum, o zaman ki gençleri, anne babaları.. Bir çoğunu da resimlerden görüyorum. Eskiden insanların giydiği hemen hemen hiç bir üründe şimdiki gibi bas bas bağıran marka isimleri göremiyorum. Çevremde giyimine çok önem veren bir sürü insan varken bakıyorum da o zamanlar kimin kıyafetini nerden aldığı, kimin daha çok para ödediği, kimin maaşının ne kadarını kıyafete ayırabildiği belli değil..

Üstelik bu eski kıyafetler, şimdiki kıyafetlere oranla çok daha dayanıklı. Bu da beni, "acaba firmalar şimdileri nispeten daha dayanıksız ürünler üretiyor ve tüketimin daha da artmasını mı amaçlıyorlar ?" diye düşündürüyor doğrusu.

Tabii sonuç olarak yine karlı olan firmalar oluyor. Tüketicilerin ciddi bir bölümü, birbirlerinin aynısı ürünlerle sokağa çıkmayı göze alırlar, kıyafetlerine ne kadar para verdiğini göstermek amacıyla alışverişlerini şekillendirirlerse bu daha böyle gider...

Eveet işte süper bir örnek. "We buy products to highlight/hide aspects of the self" ilkesini açıklayan bir örnek bu. Bu resim karşıma çıkınca gülmekten öldüm.. Hele bi de kıyafeti giyen tipi görünce bayaa güldüm. Burada sizlere anlatmak istediklerimi çok güzel özetlemiş bu kıyafet. Ön yüzündeki marka ismi olsun, sol kolundaki devasa logo olsun..

Bu tip ürünleri satın alan tüketiciler, sadece ürünün kumaşını, kalitesini beğeniyor olduğu için satın alıyor olamazlar diye düşünüyorum.

Ancak tabii ki burada yazdıklarım sadece benim genel izlenimlerim. Özellikle bu tip ürünler için sadece kaliteye bakıp alışeriş yapanlar için de sözüm meclisten dışarı..

Hiç yorum yok: